Ekonomik öneminin yanı sıra “sağlıklı yaşam”ın neredeyse evrensel bir ideolojiye dönüştüğü günümüzde, zeytinyağının “faziletleri” yeniden keşfediliyor. Çeşitli hastalıklarla birlikte kanser riskini de azalttığı vurgulanan “Akdeniz beslenme tarzı” Batılı ülkelerde de ön plana çıkıyor. Bu yüzden başta Amerika Avustralya ve Japonya olmak üzere Akdeniz’den çok uzak ülkelerde de zeytinyağı tüketiminin artması sürpriz değildir. Zeytinyağının binlerce yıldır hem bir “ilaç” hem de “güzellik” ürünü olarak kullanıldığını anımsatmaya gerek yok. Kısacası, zeytinyağında gastronomi ve sağlık el eledir. Zeytinde de öyle: Bir kere hafif acı tadı iştahımızı kamçılar. Dahası vitamin, karoten, kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller, koruyucu etkisi olan E Vitamini, ayıca bol miktarda glutaminik ve aspartik asit ve insan metabolizması için gerekli proteinleri üreten amino asit (lösin) de içerdiği için, hem yüksek protein hem de temel gıdadır. İtalyan tıp adamı Prof. Publio Viola’nın dediği gibi, “ Eğer olmasaydı zeytinyağı icat etmek zorunda kalırdık”
Kalp sağlığı
Aşırı ve dengesiz beslenme alışkanlığının yayıldığı günümüzde, tereyağı gibi katı yada erimiş sığır, koyun, domuz yağı gibi hayvansal süt ve et yağlarının içerdiği doymuş yağ asidinin özellikle batı ülkelerinde kalp ve damar hastalıklarının artışında sorumlu tutulduğu izleniyor. Zeytinyağında bol miktar da bulunan doymamış tekli ve çoklu yağ asitlerinin ise, tersine, kandaki kolesterol miktarını azaltarak, damar tıkanıklığı ve yüksek tansiyon riskini azalttığı bilimsel açıdan kanıtlanmıştır. Düzenli zeytinyağı tüketiminin arteryal kan basıncını daha düşük tuttuğu ayrıca kanın “vizkositesini” azaltarak dolaşımı kolaylaştırdığı için, kalp ve damarlarda kan pıhtılaşması riskini hafiflettiği biliniyor.
Midenin dostu
Zeytinyağı mide tarafından en iyi “tolore” edilen, başka bir deyişle hazmı en kolay yağ olduğu için, vücudun vitamin ve minerallerini almasını kolaylaştırıyor. Aynı şekilde mide asitlerine ve ülsere karşı mide çeperini koruyor.. Zeytinyağının içerdiği oleik asit safrakesesinin hazmını kolaylaştırıcı ve alınan yağları emici fonksiyonunu yerine getirmesinde yardımcı oluyor. Safra kesesini dinlendirerek gerektiğinde uyarıyor ve safra kesesi taşlarının oluşumunu önlüyor. Karaciğeri ve idrar yollarını koruyor. Yapılan araştırmalara göre vücudun ensüline karşı direncini azaltıyor ve tedavinin daha etili olmasını sağlıyor.
Gençlik
Yaşamın temel koşulu, vücut hücrelerinin sürekli olarak kendilerini yenileyebilmeleridir. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde çok hızlı olan hücre yenilemesi yaş ilerledikçe azalır ve yavaşlar. Beslenme ile yaşlanma arasında güçlü bir ilişki vardır. Besinler vücudumuzda enerjiye çevrilirken oksidan denilen bazı maddeler açığa çıkar. Hücre gelişimini olumsuz yönde etkileyen oksidanlar, yaşlanma sürecini de hızlandırır. Antioksidan adı verilen bazı maddeler ise oksidanların olumsuz etkisini ortadan kaldırır.
Cilt bakımı ve güzellik
Sağlık açısından yarattığı birçok mucizeye ek olarak zeytinyağı, daha güzel görünmemize de yardımcı olur. Cildi ve saçları besler. Cildin genç görünmesini, saçların kuvvetlenmesini ve parlamasını sağlar.
ZEYTİNYAĞININ İNSAN SAĞLIĞINA FAYDALARI
1.Kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde önemli rol oynar.
2.Kanı incelterek akışkanlığını arttırır.
3.Yüksek tansiyonun düşmesine yardımcı olur.
4.İyi huylu kolesterolü yükseltir.
5.Kilo alımını önler.
6.İyi bir antioksidan olduğundan serbest radikallerin Zaralarını azaltır.
7.Kanserin önlemesinde rol oynar.
8.İltihaplı(enfeksiyon)hastalıkların oluşmasını azaltır.
9.Bağırsakların çalışmasını düzenler.
10. Mide asidini azaltır, mide tarafında tolore edilen en iyi yağdır.
11. Sindirimi kolaylaştırır.
12.Safra kesesi yoluyla taşların oluşumu azaltır.
13.Kemik yapısını güçlendirir ve kemik erimesini önler.
14.Antiromatizmal etkisi vardır.
15.Cilt iltihaplarını önler.
16.Saç ve tırnakları güçlü tutar.
17.Kas yapısını güçlendirir.
Zeytinyağının faydaları saymakla bitmez.
Çocukların beyin gelişimini ve kemiklerinin güçlenmesini hızlandırır. Başta E vitamini olmak üzere A,D,K vitaminleri içerir. Bu vitaminlerin sayesinde hücrelerin yenilenmesi sağlanır ve organların yaşlanması gecikir. Cildi besler saçları korur içerdiği linoleik asit sayesinde anne sütünden kesilmiş bebeklere yağsız inek sütüne karıştırılarak verilir bebekler için doğal besindir. Kalp krizi riskini azaltır. Zayıflama diyetlerinde önerilir. Akdeniz beslenme modelinde uzmanlar tarafında önerilir.
Comentarios